Basın

İki sene sonra yine turizm yapabilme ümidi, herkesin kendi mesleğini yapabilme, ekmek parasını kazanabilme ümidi.
Geriye bakıldığında 2020 Mart ayında Kıbrıslı Turizmcilerin tanıştığı ve tüm işlerinin durduğu kara bir ay iken şimdi 2022 Mart ayı ümitlerle, beklentilerle dolu muhteşem bir ay olarak bakılıyor. Zaman çok çabuk geçiyor desek de bizler için çok da çabuk geçtiğini söyleyemeyiz.
Çok büyük maddi sıkıntılar ve psikolojik sıkıntılar ile boğuşurken hasta olmamaya çalışmakla geçti.
Artık o kara günleri unutup önümüze bakma zamanı geldi.
Turizm zaten barış demek değil mi ?
Mutluluk demek değil mi?
Turizm insanların mutlu olması, daha güzel vakit geçirmesini sağlamak için değil mi?
Bizler bu heyecanla ümitlerle başlıyoruz.
Halkımızı ve turistleri yine otellerimizle buluşturmak için çalışmalarımız başlıyor.
Yurt dışından turistlerin gelmesi için çalışmalarımızı tamamladık, rezervasyonları almaya başlıyoruz.
Pandemi sonrası sağlığımızı korumak için yapılan değişiklikler ebetteki gerekli, özellikle aşı olmanın önemi ve rahatlığı burada da çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.
(“Bir turizmci olarak Halkımıza bir kez daha aşı olmaları konusunda rica ediyorum, hatırlatma dozlarının önemini de lütfen göz ardı etmeyelim.”) Aşı olan kişilerin hiçbir kısıtlama olmadan seyahat edebiliyor olmaları, bizlerin turizm başlatabiliyor olmamızın en önemli unsuru.
Tabi ki de eksiklerimiz yok mu var, ama artık o ilk adım atıldı aşılı kişiler özgürce seyahat edebilecek bundan sonrası artık çok daha kolay olacaktır. Yapılması gerekenlere gelir isek, öncelikle bizlerin beklentisi tüm dünyada uygulanan pandemi kontrol sistemlerinin hiçbir gecikme olmadan ülkemizde de uygulanmasıdır.
Bu uygulamalardan biri artık aşılı olmayan kişilerin PSR testlerinin sadece 72 saat geçerli olması konusunun ivedi bir şekilde çözülmesidir.
Sadece iki örnek verecek olur isem, Türkiye’de ve Güney Kıbrıs Rum Kesiminde PCR testlerinin 7 gün olarak kabul edilmekte ve tüm turistlerin rahatça tatillerini yapmasını sağlayan bu uygulamanın bizde de gün geçmeden beklemeden uygulamaya konulması gerekmektedir.
Unutulmaması gereken artık rekabetin sadece eski koşullarla değil dünyaya hızlı ayak uydurma ile de olduğudur.
Ülkemizde 2022 turizminin daha verimli başlaması için yapılması gereken birçok konu var, bu konuları diğer yazılarımda daha detaylı bir şekilde yazıp sizleri bilgilendireceğim.
Ama uçak bileti fiyatlarına değinmeden bu yazımı sonlandırmak islemedim.
Ambargolar altında bir ada ülkesi olarak hava yolu ulaşımı bizlerin tek turist getirme şansımız iken bu fiyatlar ile rekabet edebilmemiz mümkün değil.
Uçak bileti futlarına bakıldığında İstanbul – Ercan – İstanbul fiyatı en düşük 1500.- TL (Bu fiyattan bulabilen olamıyor tabi ) en yüksek 6000.-TL , peki bizim rekabet ettiğimiz Antalya veya Kıbrıs ile hemen hemen ayni uçuş mesafesi olan Adana’nın uçak fiyatları nedir acaba en düşük fiyat 550.-TL en Yüksek 2500.-TL , yani bizler fahiş fiyatlara uçuyoruz, bunun herhangidir açıklaması olamaz. İstenilen kadar süslü kelimeler veya açıklamalar yapılsın bizler bu fiyatlara rekabet edemeyiz.
Biz turizmciler ve tahmin ediyorum halkımız da bu konuda bizlere destek olacaktır;
Yeni Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı İSTİYORUZ !!!